İsrail’in dayattığı açlık Gazze’de her gün onlarca can alıyor. Başlarda bünyeleri dayanıklı olmayan çocukları etkileyen açlık krizi artık her gün bebek, genç, yaşlı herkesin hayatını tehlikeye atıyor. Gazze’de son 24 saatte 5 Filistinlinin daha açlıktan hayatını kaybetmesiyle açlık nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı 93’ü çocuk olmak üzere 180’e çıktı. Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Lahiya’dan yine kuzeydeki Cevazat bölgesinde bir eve sığınan Devvas ailesinin 6 çocuğundan bir olan 9 yaşındaki Meryem, İsrail’in uyguladığı abluka ve açlığın kurbanlarından biri. Küçük Meryem 25 kilodan 10 kiloya düştü Meryem’in annesi Müdellele Devvas (33), kızının savaşın başından beri yetersiz beslenme sorunu yaşadığını ancak son dönemde sınır kapılarının kapatılmasıyla bu sorunun akut bir hal aldığını söyledi. Kızını birçok hastaneye götürdüğünü ancak sonuç alamadığını ifade eden çaresiz anne, “Kızım sürekli kilo kaybediyor. Savaş öncesinde 25 kiloydu, şimdi ise 10 kilo. Güneyde ve kuzeyde bir çok hastaneye götürdüm. 2 hafta önce Hasta Dostları hastanesinden çıktık. 1 ay orada kaldık ama hiç faydası olmadı. Hastanede hiç kilo almadı. Tek ihtiyaç duyduğu şey yemek.” dedi. Yavaş yavaş ölüyor Kızının eskiden çok sağlıklı olduğunu ve onu hastanelere taşıyacaklarını hiç düşünmediğini söyleyen anne, “Kızım yavaş yavaş ölüyor. Yürümeyi bıraktı. Artık kimse onu dışarda görmüyor. Meryem diye bir kızım olduğunu bile unuttular. Bu senin kızın mı diyenler oluyor. Onu ilk defa gören çocuklar oluyor.” diye konuştu. Anne Müdellele, kızının depresyonda olduğunu, eskisi gibi koşmak ve oynamak istediğini ancak hemen yorulduğunu ve uyuduğunu ifade etti. Meryem'in talep ettiği yiyeceklere ulaşamıyorlar Kızının kendisinden balık, üzüm ve başka yiyecekler istediğini ama bunları bulup getiremediğini ifade eden anne, en son ramazan ayında yardım aldıklarını, eşi işsiz olduğu ve gelirleri de olmadığı için fahiş fiyattaki bu yiyecekleri almasının mümkün olmadığını dile getirdi. Diğer çocuklarını doyurmak için kendisini riske atıp yardım dağıtım noktalarına gittiğini ve orada ayağından yaralandığını kaydeden anne, bu noktalarda kaosun hakim olduğunu ve insanların çoğunun eli boş döndüğünü aktardı. Kızı Meryem için denemediği yol kalmadığını söyleyen Filistinli anne, son çarelerinin kızının Gazze dışında tedavi görmesi olduğunu belirtti. Türk Kızılayı'ndan açıklama Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Gazzeliler için gönderilen yardımlara ilişkin, “İnsani yardım erişiminin sürekli olarak ve kısıtlama konulmaksızın açılması lazım.” dedi. Yılmaz, Türk Kızılay Genel Merkezi’nde gazetecilere, kıtlıkla mücadele eden Gazze’ye gönderilen yardımlara ilişkin değerlendirmede bulundu. Gazze’ye gönderilen yaklaşık 3 bin tonluk gıda yardımını taşıyan 165 tırın Refah Sınır Kapısı’ndan bölgeye giriş yapmaya başladığını anımsatan Yılmaz, söz konusu gıdaların yaklaşık 50 bin kişinin bir aylık ihtiyacını karşılayabileceğine dikkati çekti. Yılmaz, “Rakamlar içimizi rahatlatacak düzeyde asla değil. Böyle bir haftalık serbest bırakmalarla, kısıtlı yardım girişlerinin oradaki ızdırabı hafifletmesi mümkün değil. Biz hala aynı noktadayız. Bu insani yardım erişiminin sürekli olarak ve kısıtlama konulmaksızın açılması lazım.” diye konuştu. Gazze’nin günde 450 tırın normal şartlarda girdiği ve ihtiyacın o şekilde karşılanan bir yer olduğunu vurgulayan Yılmaz, “İnsani yardım koridorunun kapatılmaması çağrımı tekrar yinelemek istiyorum. Oradaki mağduriyetin, ızdırabın bir an önce kalıcı ateşkesle sona ermesi, erdirilmesi konusundaki çağrımı yinelemek istiyorum.” dedi. Gazze hükümeti: Sadece 674 yardım tırı girdi Gazze’deki hükümet, İsrail’in kısıtlayıcı politikaları nedeniyle son 8 günde sadece 674 yardım tırının bölgeye giriş yapabildiğini açıkladı. Gazze’deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, 27 Temmuz-3 Ağustos tarihleri arasında günlük ortalama 84 tırın Gazze’ye ulaşabildiği belirtilirken, bölgenin sağlık, hizmet ve gıda alanlarındaki temel ihtiyaçlarını karşılamak için günlük en az 600 yardım ve yakıt tırına ihtiyacı olduğu vurgulandı. İsrail’in sistematik abluka ve engellemeleriyle altyapının çöktüğü ve insani krizin derinleştiği ifade edilen açıklamada, yardımların yetersiz kalmasının siviller üzerindeki etkisinin ağır olduğu hatırlatıldı. Açıklamada, sınır kapılarının sürekli ve güvenli şekilde açılması, bebek maması ve ilaç başta olmak üzere yeterli insani yardımın sağlanması için uluslararası toplum ve insan hakları örgütlerine acil müdahale edilmesi çağrısı yapıldı.
GÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önce