İsrail ordusunun, Gazze kentindeki Şifa Hastanesi yakınlarında gazetecilerin bulunduğu çadıra düzenlediği saldırıda 2’si Al Jazeera muhabiri 5 gazeteci hayatını kaybetti. Şifa Hastanesi yetkililerinden alınan bilgiye göre, İsrail ordusu, hastane yakınlarında gazetecilerin olduğu çadırı hedef aldı. Saldırıda Al Jazeera muhabirleri Enes eş-Şerif ve Muhammed Kurayka ile 3 kameraman yaşamını yitirdi. İsrail ordusu ise yaptığı açıklamayla Enes es-Şerif’in öldürüldüğünü kabul etti. Açıklamada, “Şerif’in Hamas’ta hücre lideri olarak görev yaptığı ve İsrail’e roket saldırıları planladığı” gerekçesiyle hedef alındığı iddia edildi. AL JAZEERA: SALDIRILARIN SORUMLULUĞU İSRAİL'E AİTTİR Katar merkezli Al Jazeera televizyonu, İsrail’in Gazze’de gazetecilerini planlı şekilde hedef alarak öldürmesini “Gazze işgali öncesi sesleri susturmaya yönelik umutsuz bir girişim” olarak nitelendirdi. Al Jazeera televizyonundan, İsrail ordusunun Gazze kentinde Şifa Hastanesi çevresindeki gazeteci çadırını doğrudan hedef alan saldırıda, muhabirleri Enes eş-Şerif ile Muhammed Kurayka’nın da aralarında bulunduğu 5 gazetecinin hayatını kaybetmesi dolayısıyla yapılan açıklamada, “Gazetecilerin planlı şekilde hedef alınarak öldürülmesi, Gazze işgali öncesinde sesleri susturmaya yönelik umutsuz bir girişimdir. Saldırının sorumluluğu tamamen İsrail ordusu ve hükümetine aittir.” denildi. İsrail ordusunun birçok yetkilisinin, muhabirleri eş-Şerif ve ekip arkadaşlarını hedef almaya yönelik çağrıları ve kışkırtmaları sürekli tekrar ettiği vurgulanan açıklamada, söz konusu gazetecilerin öldürülmesi şiddetle kınandı. "EN CESUR GAZETECİLERDEN BİRİYDİ" Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Enes eş-Şerif, işgalci İsrail’in Gazze halkına dayattığı açlığı dünyaya belgeleyen en cesur gazetecilerden biriydi. Gazze’yi işgal planının bir parçası olarak seslerin susturulması umutsuz bir girişimdir.” Al Jazeera muhabiri Enes eş-Şerif İsrail hükümetinin Gazze’nin tamamını işgal etmeye yönelik planını resmen açıkladığı 22 aydır süren soykırım saldırılarının tam ortasında bu suikastın gerçekleştiğine dikkati çekilen açıklamada, İsrail’in saldırıyı “gazeteci çadırını doğrudan hedef alan alçakça ve kasıtlı bir eylem” olarak yaptığını kabul ettiği belirtildi. Açıklamada, bu suikastın basın özgürlüğüne yönelik yeni, aleni ve planlı bir saldırı olduğuna işaret edilerek, “Gazze’de son kalan seslerin dünya ile gerçek trajediyi paylaşmasının engellenmesi hedefleniyor.” ifadeleri kullanıldı. "GERÇEĞİ İFADE ETMEK İSRAİL'İN GÖZÜNDE BİR TEHDİT HALİNE GELMİŞTİR" Açıklamada, İsrail ordusunun suçunu örtbas etmek için yaptığı açıklamalar ve iddiaların gerçek dışı olduğunun altı çizilerek, İsrail’in Enes eş-Şerif’i “Hamas’ın hücre lideri” ve “İsrail’e roket saldırıları planlamakla” suçlaması reddedildi. Enes eş-Şerif’in daha önce yaptığı açıklamalarda herhangi bir siyasi bağlantısı olmadığını, sadece gerçeği tarafsız ve olduğu gibi aktaran bir gazeteci olduğunu belirttiği hatırlatılan açıklamada, İsrail’in gazetecilere yönelik sürekli tehdidi ve onları hedef göstermesi kınandı. “Gerçeği ifade etmek, açlıkla mücadele eden Gazze’de İsrail’in gözünde bir tehdit haline gelmiştir.” ifadesine yer verilen açıklamada, İsrail’in bu suçlarının cezasız kalmasının, işgalin daha fazla katliam yapması için teşvik edici olduğu ve uluslararası toplumun harekete geçmesi gerektiği vurgulandı. HAMAS: SUÇ SINIRLARINI AŞAN BİR VAHŞET Hamas, İsrail’in Al Jazeera muhabirleri Enes eş-Şerif ile Muhammed Kurayka’nın aralarında bulunduğu beş gazeteciyi doğrudan hedef alarak katletmesini “faşist işgal ordusunun cani bir suikastı” olarak nitelendirdi. Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada, “İşgalci faşist ordunun Al Jazeera muhabirleri Enes eş-Şerif ve Muhammed Kurayka ile foto muhabirleri İbrahim Zahir, Mümin Alive ve Muhammed Nevfel’i hedef alarak katletmesi faşizm ve suç sınırlarını aşan bir vahşettir.” ifadelerine yer verildi. Açıklamada, 7 Ekim 2023’ten bu yana işgalci Nazi ordusunun soğukkanlılıkla öldürdüğü gazetecilerin sayısının 232’ye yükseldiği, bunun, dünyada herhangi bir savaşta gazetecilere yönelik en geniş çaplı hedef alınma olduğu belirtildi. Eş-Şerif’in, özgür gazetecilik anlayışının ve işgalin dayattığı açlık politikasını dünyaya belgeleyen önemli simgelerinden biri olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Gazze’de gazetecilerin sürekli hedef alınması, dünyaya gönderilen bir terör mesajıdır. Uluslararası değerler ve hukuk sisteminin çöküşünün işaretidir. Uluslararası sessizlik ise işgali gazetecileri öldürmeye teşvik etmektedir.” Açıklamada, İsrail ordusu sözcülerinin gazetecilere yönelik sürekli tehditlerinin, özellikle eş-Şerif ve Kurayka’nın hedef alınmasının, mesleki görevlerini yapmalarını engellemek amacıyla yapıldığına dikkati çekildi. Söz konusu tehditlerin korkunç bir katliama dönüştüğüne işaret edilen açıklamada, “Bu, faşist işgal ordusunun cani bir suikastıdır. Bu durum terörist işgalci yapının faşist karakterini ortaya koyuyor.” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası topluma bu insanlık dışı suçları kınama çağrısında bulunuldu ve İsrail’in uluslararası hukuk ile insan hakları ihlallerine derhal son vermesi istendi.
GÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önce